Her 6 kişiden 1'i yalnızlık krizi yaşıyor

TAKİP ET

Dünya Sağlık Örgütü'nün son raporu, dünyada her 6 kişiden 1'inin yalnızlık nedeniyle risk altında olduğunu ortaya koydu. Hikayelerle Hayat Terapisi kitabının yazarı Dr. Hülya İskenderoğlu Bahat, dijital dünyanın artan 'yalnızlık salgınını' derinleştirdiğini söyleyerek gerçek bağların önemine dikkat çekti.

Yalnızlık Sessiz Bir Salgın Haline Geldi

Sosyal medya platformlarının sürekli etkileşim vaat eden yapısına rağmen, modern çağın “sessiz salgını” olarak tanımlanan yalnızlık, küresel ölçekte hızla yükseliyor. Dünya Sağlık Örgütü (WHO) Sosyal Bağlantı Komisyonu’nun yayımladığı rapora göre, dünya genelinde her 6 kişiden 1’i yalnızlıktan etkileniyor. Yalnızlığın, her saat yaklaşık 100 ölüme, yani yılda 871 bini aşkın can kaybına neden olduğu tahmin ediliyor.

Türk toplumunda yüzyıllardır önemli bir yere sahip olan mahalle kültürü, komşuluk ilişkileri ve kuşaklar arası dayanışmanın zayıflaması ise toplumsal psikolojide derin yaralar açıyor. Sanal dünyanın sunduğu yapay yakınlık, gerçek bağların yerini alamıyor.

“Gerçek İlişkiler Yerini Dijital Onaya Bıraktıkça Yalnızlık Artıyor”

Yalnızlığın artışının temel nedenlerinden birinin dijital etkileşime duyulan aşırı güven olduğunu belirten Dr. Hülya İskenderoğlu Bahat, önemli uyarılarda bulundu:

“İnsanlık tarihinde hiç olmadığı kadar bağlantılıyız; ancak kendimizi hiç bu kadar yalnız hissetmedik. Çünkü ceplerimizde kocaman ağlar taşıyoruz. Mesaj atabilir, görüntülü görüşebilir, bir yabancının gönderisine yorum yapabiliriz ama bu gerçek bağ kurduğumuz anlamına gelmiyor.”

Dr. Bahat, sosyal medyada alınan beğeniler ve kısa süreli etkileşimlerin kişide geçici dopamin artışı yarattığını, ancak bunun duygusal boşluğu büyüttüğünü söyledi.

“Bu durum, izolasyon hissini artırıyor. Bizi birbirine bağlamak için kurulan platformlar, ironik şekilde gerçek dostlukları yüzeysel paylaşımlara indiriyor.”

“Bir Hikâye Bir İnsanı, Bir İnsan Bir Toplumu İyileştirir”

Hikâye anlatımının insanlık tarihinde her dönem güçlü bir bağ kurma aracı olduğunu hatırlatan Dr. Bahat, şu değerlendirmede bulundu:

“Bir insanın yaşadıkları, başka biri için iyileştirici bir ışığa dönüşebilir. Her hikâye, düşüp kalkmayı başaran bir insanın sofrasıdır. O sofraya oturduğunuzda yalnızlığınız azalır.”

Toplumsal dayanışmanın azaldığı günümüzde, bireylerin iç dünyalarına çekilmesinin yalnızlık duygusunu daha da artırdığını vurgulayan Bahat, yüz yüze iletişimin, dertleşmenin ve paylaşmanın psikolojik sağlık için kritik önemde olduğunu belirtti.

Sosyal İzolasyon Artık Bir Halk Sağlığı Sorunu

WHO, sosyal izolasyonu sigara, alkol, obezite gibi dünya genelinde önemli risk faktörleri arasında değerlendiriyor. Uzmanlara göre yalnızlık yalnızca ruh sağlığını değil, fiziksel sağlığı da doğrudan etkiliyor.

Toplumda yeniden dayanışma kültürünün güçlendirilmesi, hikâye paylaşımı, aile bağları ve sosyal etkileşimlerin artırılması, yalnızlıkla mücadelede en etkili yöntemler arasında gösteriliyor.

yalnızlık yalnızlık salgını Dünya Sağlık Örgütü yalnızlık raporu WHO sosyal bağlantı sosyal izolasyon dijital çağ yalnızlık Dr. Hülya İskenderoğlu Bahat Hikayelerle Hayat Terapisi psikolojik sağlık toplum sağlığı sosyal medya etkileri modern çağ yalnızlık