Son zamanlarda fındık üreticilerinin yaşadığı sıkıntılar ve bu ürün üzerinde oynanan oyunlar, hepimizin malumu. Avrupa'nın almak için muhtaç olduğu ve Türkiye’ye yıllık 2.5 milyar dolar döviz girdisi sağlayan fındık, stratejik bir ürün olmaktan hızla uzaklaştırılmak isteniyor. Bu yıl yaşanan olaylar, bizlere çok ciddi bir uyarıda bulunuyor: Oyun içinde oyun var. Amaç ne? Hedefte kim var? Fındık mı bitiyor, yoksa üretici mi?
Öncelikle belirtmeliyim ki, yıllardır fındık üzerinde birçok senaryo yazıldı ve oynandı. Ancak bu yılki senaryo, diğerlerinden çok daha can yakıcı. Geçimini fındığa bağlamış üreticilerimiz perişan. Amele parasını bile çıkaramayan üretici, mahsulünü elinde tutamıyor, satmakta zorlanıyor. Devletin bu olaya olan sessizliği ise düşündürücü. Yanlış politikaların acilen değiştirilmesi ve soruna çözüm getirilmesi gerekiyor. Üretici, bahçesini, toprağını satmamalı; ama neden böyle bir baskı altında bırakılıyor?
Biraz detaylı bakalım isterseniz, bu sessizliğin arkasında ne var?
1) Maden Sahaları İçin Alan Açmak mı?
Belki de asıl amaç, Ünye, Fatsa, Korgan, Çatalpınar ve Ulubey ilçelerini kapsayan büyük bir alanı "maden sahası" olarak belirlemek. Fındık bahçelerinin bu alanlara dönüştürülmesi mi hedefleniyor? Bu yüzden mi üretici yıldırılıyor?
2) Kokarca Böceği Bir Oyun Mu?
Bir diğer olasılık, dünya genelinde kıymeti bilinen fındık ürününün, laboratuvar ürünü olduğu iddia edilen kokarca böceğiyle kasıtlı olarak yok edilmek istenmesi. Bu böcekle neden etkin bir mücadele yapılmıyor? Yoksa bu da oyunun bir parçası mı?
3) Üreticiyi Arsa Satışına Zorlamak mı?
Fındık ve diğer ürünleri yetiştiremeyen üreticileri, bahçelerini satmaya mecbur bırakarak kimsenin elinde arazi kalmamasını sağlamak mı isteniyor? Üreticiler, bilinçli bir politikanın kurbanı mı?
4) TMO ve Fiskobirlik Neden Sessiz?
TMO ve Fiskobirlik gibi kuruluşların sessiz kalması, üreticiyi desteklememesi, bu oyunun bir parçası mı? Üretici, neden yalnız bırakılıyor?
5) Fiyat Politikaları Bilinçli mi?
Hükümetin açıkladığı fındık fiyatının, üreticinin maliyetlerini bile karşılamaması tesadüf mü? Yoksa bu, üreticiyi yıldırma politikasının bir parçası mı?
6) Doğrudan Desteklerin Kesilmesi Ne Anlama Geliyor?
Devletin her yıl üreticilere verdiği doğrudan desteğin artık verilmemesi bir sinyal mi? Üreticilere verilen mesaj açık: "Bu işten vazgeçin."
7) Gübrelere Gelen Zamlar Planlı mı?
Gübre fiyatlarındaki aşırı artış, üreticinin bahçesine gübre atamayacak hale gelmesi için mi yapıldı? Bahçelerin verimsizleştirilmesi de mi oyunun bir parçası?
8) Fiskobirlik ve TMO’nun Stratejisi Neyin Göstergesi?
Fiskobirlik ve TMO üzerinden üreticilere "ölümü gösterip sıtmaya razı etmek" deyimi tam da burada anlam buluyor. Bu stratejiyle üreticinin eli kolu bağlanmak mı isteniyor?
Bu soruların cevaplarını siz değerli üreticilerimize ve okuyucularımıza bırakıyorum. Fındık bahçelerinizi asla ve asla satmayın! Çünkü bu sadece sizin değil, ülkemizin geleceğiyle de ilgili. Uyanık olalım, oyuna gelmeyelim!