Toplum içinde sıkça duyduğumuz bir deyim vardır: *"İtin kendini Kurt sanması."* Bu söz, gerçekte olduğundan daha güçlü, daha değerli ya da daha yetenekli olduğunu zannedenleri eleştirmek için kullanılır. Peki, bu ifade bize ne anlatıyor? Neden insanlar (ve hatta toplumlar) bazen kendilerini olduklarından farklı bir yerde konumlandırma eğiliminde oluyor?
### **Kibir mi, Özgüven mi?**
İnsanın kendini abartması, bazen masum bir özgüven sınırlarını aşıp kibre dönüşebilir. Gerçekten yetenekli ve başarılı insanlar, genellikle mütevazılıklarını korurken; sığ ve yetersiz olanlar, kendilerini olduğundan büyük gösterme çabasına girer. Bu durum, psikolojide *"Dunning-Kruger Etkisi"* olarak bilinir: *Cahil cesareti.* Bilgisiz ve deneyimsiz insanlar, kendi eksikliklerini fark edemez ve kendilerini aşırı değerli zannederler.
### **Toplumsal Yansımaları**
Bu durum sadece bireyler için geçerli değil. Toplumlar da bazen tarihi, kültürü ya da gücü abartarak kendilerini olduğundan farklı bir yerde konumlandırabilir. Tarihte pek çok imparatorluk, kendi gücünün sınırlarını görmezden gelip yıkıma sürüklenmiştir. Bugün de siyasi liderler, şirketler veya toplumlar, gerçekçi olmayan hayaller peşinde koşarak büyük hatalar yapabiliyor.
### **Ne Yapmalı?**
Kendimizi ve toplumumuzu bu yanılgıdan korumak için:
1. **Özeleştiri yapmalıyız.** Gerçek gücümüzün ve zayıflıklarımızın farkında olmalıyız.
2. **Bilgiye ve eleştiriye açık olmalıyız.** Dışarıdan gelen uyarıları duymazdan gelmek, en büyük hatadır.
3. **Alçakgönüllülüğü elden bırakmamalıyız.** Başarı ne kadar büyük olursa olsun, kibir, düşüşün ilk adımıdır.
### **Sonuç**
*"İtin kendini Kurt sanması"*, yalnızca bir hakaret değil, aynı zamanda bir uyarıdır. Gerçeklerle yüzleşmek cesaret ister. Kendimizi olduğumuz gibi kabul edip, gelişmeye odaklanırsak, hem birey hem de toplum olarak daha sağlam adımlar atabiliriz.
**Unutmayalım: Gerçek kurt, havlamaz; avını sessizce takip eder.**