Her gölgenin ardında bir ışık, her sessizliğin içinde bir melodi vardır… Bu kez o melodi, çocukların daha iyi bir geleceğe adım atması için yankılanacak.
Dünyaca ünlü piyanist, besteci ve AÇEV dostu Fazıl Say, 20 Kasım Dünya Çocuk Hakları Günü dolayısıyla düzenlenecek “Bir Nota, Bin Umut” konserinde sahne alacak. Etkinlik, çocukların eğitim hakkına dikkat çekmeyi ve AÇEV’in yürüttüğü projelere kaynak oluşturmayı amaçlıyor.
Fazıl Say’ın benzersiz performansının yer alacağı bu özel gece, her notasıyla bir çocuğun hayatına umut olacak. AÇEV, “Bir Nota, Bin Umut” eğitime destek kartı bağışı yapan destekçilerine, konser için sınırlı sayıda davetiyeyi hediye ediyor.
Anne Çocuk Eğitim Vakfı’ndan yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi:
“Bu özel etkinlikte atılacak her adım, bir çocuğun geleceğini aydınlatacak. Destek kartı bağışlarıyla daha fazla çocuğun bilimsel temelli eğitim programlarımızdan yararlanması mümkün olacak.”
AÇEV, bağışçılara hem anlamlı bir hediye alternatifi sunuyor hem de toplumun her kesimini çocukların eşit eğitim hakkı için harekete geçmeye çağırıyor.
Bu anlamlı konserle birlikte, her nota bir umuda, her bağış bir geleceğe dönüşüyor.
Bağış ve Katılım Bilgisi:
AÇEV’in “Bir Nota, Bin Umut” eğitime destek kartlarına ve konser davetiyeleriyle ilgili bilgilere acev.org adresinden ulaşabilirsiniz.
Anne Çocuk Eğitim Vakfı (AÇEV) nedir?AÇEV’in ilk adımları 1980’li yıllarda Boğaziçi Üniversitesi akademisyenleri Prof. Dr. Çiğdem Kağıtçıbaşı, Prof. Dr. Diane Sunar ve Prof. Dr. Sevda Bekman tarafından yürütülen bir araştırma projesi ile atıldı.Araştırmada o yıllarda Türkiye’de okul öncesi eğitimin çocukların sadece %7’sine ulaştığı gerçeğinden yola çıkarak alternatif bir okul öncesi eğitim modeli olan Anne Çocuk Eğitim Programı (AÇEP) geliştirildi ve ilk uygulamalara başlandı. Elde edilen başarılı sonuçlar ışığında, Kurucu Başkan Ayşen Özyeğin’in önderliğinde Anne Çocuk Eğitim Vakfı kuruldu ve eğitimlerin Türkiye çapında yaygınlaştırılmasını amaçlayan kurumsal bir yapıya kavuştu.AÇEV’in kurucuları “Bilim sadece bilim için değildir, topluma da dönmelidir, o zaman daha önemli olur” yaklaşımını temel alarak, kuruluşu ve sonraki yıllardaki çalışmalarıyla, sosyal bilimlerin soyut kalmadığını, insanların esenliği için ulaşılabilir ve yararlı bir etkiye dönüşebileceğini gösterdi.AÇEV’in bilimsel programları Türkiye’de üniversite, devlet ve sivil toplum işbirliğinin başarılı modellerine dönüşerek, yeni eğitim politikalarına örnek oldu.






















